Oktay Ege Kozak

Konu eldeki yapımın içeriğini dürüstçe betimleyen film isimleri olduğunda popüler bir serinin genel ismi ile bölüm ismi arasında bu kadar fark olan başka bir örnek gelmiyor aklıma. İlk olarak ‘Hobbit’ ile başlayalım: Marka olarak tanınması haricinde Peter Jackson’un gereksizce uzadıkça uzayan prequel üçlemesinin halen Hobbit ismini kullanması için bir sebep var mı?

Evet, Hobbit ‘üçlemesi’nde sadece bir Hobbit var, bunu biliyoruz zaten. Altı bölümden sonra artık inşallah bitmiş gibi görünen Orta-Dünya filmleri serisinin folklorik bilmeceler ve şarkılar yerine epik aksiyon ve maceraya odaklandığının da artık hepimiz farkındayız. Bilbo Baggins’in (Martin Freeman) kendi serisinin ana karakteri olmamasını bile şikayet etmiyorum, fakat son bölümdeki varlığı en azından bir-iki repliğe sahip bir figürandan ileri gidebilirdi.

İkinci bölümün süspanslı finalinden hemen sonra başlıyor Beş Ordunun Savaşı. Usta okçu Bard’ın (Luke Evans) kasabasını alevler altında bırakan ejderha Smaug’a (Benedict Cumberbatch seslendiriyor) karşı savaştığı tansiyon ve kahramanlık dolu açılış sekansı, aynı zamanda ne yazık ki filmin en iyi sahnesini de dakika bir, gol bir tarzı aradan kaldırıyor.

Bu noktadan sonra Orta-Dünya’nın değişik ırkları Yanlız Dağın Altındaki Krallığın hazinesini aralarında paylaşmak için krallığın yeni hükümdarı Thorin Oakenshield’e savaş açar. Oakenshield ise eli altındaki zenginlikler yüzünden iyice paranoyaklaşır ve hazineyi paylaşmayı reddeder. Ordular ırklar arası savaşa başlamadan Gandalf (Ian McKellan) kötü haberle gelir: Sauron’un geri dönüşünü müjdelemek için kocaman bir Orc ordusu stratejik önemi olan krallığı ele geçirmek için yola koyulmuştur. O ana kadar düşman olan ırklar bir araya gelip Orclara karşı savaşabilecekler mi?

Bu sırada Bilbo arka planda olayları izlemekle kalıyor, her ne kadar Peter Jackson ara sıra Bilbo’nun halen var olduğunu göstermeyi hatırlasa da. Thorin Oakenshield iyice kafayı yemesin diye Bilbo’nun Arkenstone’u ondan sakladığı küçük bir alt-konu var ama bu bile baştan derme çatma olan hikayeyi pek te etkilemiyor. Belki de bu filmleri isimlendirmenin daha dürüst bir yolu ilk bölüme Hobbit ismini takmak (Sonuçta ilk bölüm en Bilbo odaklı olanı), diğer iki bölümden de Hobbit ismini çekip sadece alt isimleri kullanmaktı.

Bu da bizi ‘Beş Ordunun Savaşı’na getiriyor. Bu isim filmin içeriğine o kadar uygun ki, sadece isimi bırakın, konu özeti olarak da kullanılabilir. Hobbit’i izlemek için salona girecek seyirci biraz hayal kırıklığına uğrayabileceği gibi sadece Beş Ordunun Savaşı’nı görmeye gelen seyirci kesinlikle tatmin olacaktır. Orta-Dünya serisinin son bölümü aşağı yukarı iki buçuk saatlik bir savaş sahnesinden oluşuyor, araya da başımız iyice ağrımasın diye kısacık ‘konu’ sahneleri konmuş.

Esansına indiğimizde Hobbit: Beş Ordunun Savaşı, şiddetli bir çizgi film ile bir real-time strateji oyununu birleştiriyor. Kocaman CGI orduların 1ler ve 0lar içinde birbirine girdiği uzun çekim sekanslarında karakterler arasındaki uzun kavgaları izliyoruz.

Jackson ve özel efekt şirketi Weta’nın çalışanları yaratıcı ve akıllı insanlar, bayat ve çabucak unutulabilir bir iş çıkartmaları neredeyse imkansız. Bu yüzden film bazı harikulade birebir dövüş sahneleri ile yaratıcı koreografi ile dolu savaş sekanslarına sahip. (benim favorim devasa geyiğinin boynuzlarını kafa kesmek için kullanan elf karakteri oldu). Bu görsel cümbüşün yanında azıcık daha hikaye ve karakterlere odaklanılsaydı iyi olurdu ama yine de kaçmaz!

Ulaş 

Yüzüklerin Efendisi üçlemesini ve hobbitin extended edition yani genişletilmiş halini izleyenler bilir , kesilmiş sahnelerde çok şey saklı . Benim şahsi görüşüm ; filimi iyi buldum efekler süperdi bire bir savaş sahneleri süperdi ve her kezin merakla beklediği şu savaşın sahnelerinin az olması beklentilerin altında kalmış fakat bence o sahnelerde uzun versiyonunda yer bulucakdır pek çok merak ettiğim sahneler gibi . Diyeceğim şu dur ki filim uzun versiyonunu izlemeden kötü bir yorum yapmamak lazım sonradan pişman olmayın arkadaşlar .

Can

Hobbit ve LOTR filmlerini beğenmeyebilirsin. Fantastik romanlar/filmler sevmeyebilirsin ve dersin ki "Beğenmiyorum arkadaş. Nokta." Hepsine OK. Ama yok efendim filmde yeteri kadar Hobbit yoktu demek yapılabilecek en büyük saçmalık. İlla film eleştirmeni olmak zorunda değilsin. Anlamıyorsan veya fantastik filmler sevmiyorsan Hobbit hakkında yorum yapmak zorunda da değilsin. Fakat arkadaş illa beyazperde de film eleştirmeni olacağım ve Hobbit hakkında yorum yapacağım diye inat etmiş. Belli ki anlamıyorsun LOTR dünyasından, e o zaman yorum yapma. LOTR ve Hobbit filmlerindeki her bir film bir başyapıt. Kitapları ilk LOTR çıkmadan önce okumuştum, filmleri daha çok beğendim. Kitapların ilk basımından niye 60 sene sonra filmi yapıldı hiç düşündünüz mü? Böyle fantastik bir dünyayı beyaz perdeye taşıyabilecek ne bir teknoloji ne bir tabiri caizse, cesareti olan bir yönetmen vardı. Hobbit her ne kadar LOTR kadar derin bir konuya sahip olmasa da (zira Hobbit bir çocuk kitabıydı) eklenen sahneler (filmi biraz uzatsa da) yerinde olmuş. Bu eleştirmen arkadaşın daha çok anlayacağı filmler hakkında yorum yapmasını öneriyorum (romantik komedi olabilir, 4-5 yıldız verdiği super hero action filmleri olabilir). Bu filme averaj demek bu kadar emeğe haksızlıktır. 3 saatinizi bir maceraya, bir görsel şölene ayırmak isterseniz, kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim. Hobbit üçlemesinin en güzel filmi. Fantezi dünyasının başlangıcı olan hikaye'ye benden 5 yıldız.

Beş Ordunun Savaşı Yorum ve Eleştiriler

Bu Film Hakkında

Filmin açıklanan ilk ismi olan "The Hobbit: There and Back Again" aynı zamanda Bilbo Baggins'in tüm macerasını kaleme aldığı ve Yüzüklerin Efendisi serisinin son filmi olan Kralın Dönüşü'nde karşımıza çıkan Kırmızı Kitap'ın da adı.

Çekim Mekanları 

Filmin çekimleri Peter Jackson’ın Miramar-Wellington’daki kendi tesisinde ve Yeni Zelanda’nın çeşitli gerçek mekanlarında yapıldı. Post prodüksiyon ise Wellington’daki Park Road Post Production’da gerçekleştirildi.

Oyuncular ve Rolleri Hakkında

Ian Holm ve Christopher Lee sağlık durumları nedeniyle Yeni Zelanda'ya gitmediler. İki oyuncunun sahneleri de Londra'daki Pinewood Stüdyoları'nda çekildi.

Detaylar

Hobbit serisi başlangıçta iki film olarak planlanmıştı. İlk filmin çekimlerinin ardından seriyi üç filme çıkarma kararı alındı. İkinci filmin ek sahneleri 2013 yazında yazıldı ve çekildi.
Filmin ilk fragmanının ilk gösterimi 2014 San Diego Comic Con etkinliğinde yapıldı.
Altı 'Orta Dünya' filminde de rol almış sadece iki oyuncu var. Bunlar Ian McKellen ve Cate Blanchett.
Film, 2 saat 24 dakikalık süresiyle, bugüne kadar çekilmiş en kısa Orta Dünya filmi olma özelliğini taşıyor.


Beş Ordunun Savaşı Çekim Detayları

Açıklama: The Hobbit üçlemesinin son bölümü olan üçüncü filmde, Bilbo Baggins, Thorin Meşekalkan ve Cüceler Bölüğü’nün maceraları sona eriyor. Ejderha Smaug ile karşı karşıya geldikten ve günahkar Hobbit Gollum'dan meşhur güç yüzüğünü aldıktan sonra sağ salim eve ulaşıncaya kadar Bilbo'yu halen daha onlarca yeni serüven bekliyor. Yurtlarına tekrar kavuşan Erebor Cüceleri, Ejderha Smaug'u Göl Kasabası'nın masum yerlileri üzerine saldıkları gerçeğiyle yüzleşmek zorundadırlar. Thorin Meşekalkan ise Arkentaşı'nı ararken önemli değerlerden ödün vermiştir. Thorin'e yardımcı olamayan Bilbo tehlikeli bir seçim yapmanın eşiğine gelir. Bu esnada Lord Sauron planladığı gizli Yalnız Dağ saldırısı için dört Ork bölüğü göndermiştir. Şimdi Cüce, Elf ve İnsanların önünde iki seçenek vardır: Ya birleşip birlikte savaşacaklar ya da hep beraber yok olacaklardır. Beş ordu toplanıp savaşa girmeye hazırlanırken Bilbo hem kendi hayatı hem de arkadaşları nı kurtarmak için savaşmak durumunda kalacaktır.
Çıkış tarihi: 1 Aralık 2014
Müzik: Howard Shore
Dağıtıcı: Warner Bros.
Dil: İngilizce
Bütçe: 250.000.000 $
Hasılat: 955.000.000 $
Yönetmen: Peter Jackson
Yapımcı: Peter Jackson,Carolynne Cunningham,Zane Weiner,Fran Walsh
Roman: J. R. R. Tolkien
Oyuncular:   
Ian McKellen → Gandalf
Martin Freeman → genç Bilbo Baggins
Ian Holm → yaşlı Bilbo Baggins
Benedict Cumberbatch → Smaug ve Ölü Dirilten (Sauron)
Richard Armitag → Thorin Meşekalkan
Orlando Bloom → Legolas
Evangeline Lilly → Tauriel
Luke Evans → Bard
Lee Pace → Thranduil
Graham McTavish → Dwalin
Ken Stott → Balin
Aidan Turner → Kíli
Dean O'Gorman → Fíli
Mark Hadlow → Dori
Jed Brophy → Nori
Adam Brown → Ori
John Callen → Óin
Peter Hambleton → Glóin
William Kircher → Bifur
James Nesbitt → Bofur
Stephen Hunter → Bombur
Cate Blanchett → Galadriel
Hugo Weaving → Elrond
Christopher Lee → Saruman
Sylvester McCoy → Radagast
Manu Bennett → Azog
Lawrence Makoare → Bolg
Billy Connolly → Dáin
Mikael Persbrandt → Beorn
Stephen Fry → Göl Kasabası'nın Efendisi
Ryan Gage → Alfrid
John Bell → Bain
Bret McKenzie → Lindir
Simon London → Feren
Robin Kerr → Elros

Beş Ordunun Savaşı Türkçe Dublaj izle

Murat Özer(Beyazperde)

Peter Jackson’ın “Yüzüklerin Efendisi” (The Lord of the Rings)'ne getirdiği derinliğin “Hobbit” (The Hobbit)'e  yansımadığını görmüştük ilk bölüm “Hobbit: Beklenmedik Yolculuk”(The Hobbit: An Unexpected Journey)'ta. Bunun temel sebebi, kitabın beyazperdeye aktarılırken ticari reflekslerle üçe bölünmesiydi kuşkusuz. Derli toplu tam bir macera izlemek üzere koltuğa oturacakken, bunu birer yıllık eslerle gerçekleştirecektik, ki bize upuzun bir hikâye anlatmak için kamera arkasına geçen Peter Jackson da zorlanacaktı haliyle. Üç saatte toparlayabileceği bir macerayı yaklaşık dokuz saatlik bir bütüne yayması gerekecekti. Olmaz değildi tabii, ama belli sıkıntıları da peşi sıra getireceği neredeyse kesindi, öyle de oldu. İlk filmde belirginleşen bu sıkıntılar, ikinci halkaya da yansıdı ve “Hobbit”i giderek esneyen bir bütüne dönüştürdü. Gerçek toparlanmaya dair umudumuzuysa son bölüme transfer etti bu durum. Orada da aynı şeyle karşılaşmayacağımızı düşünüyor, finale yakışır bir hamle bekliyoruz Peter Jackson’dan.

“Hobbit”in ikinci bölümü “Hobbit: Smaug’un Çorak Toprakları”(The Hobbit: The Desolation of Smaug)'na gelirsek... Herkesten (Gandalf’tan bile) sakladığı cebindeki yüzükle maceraya devam eden Bilbo, ejderha Smaug’dan yurtlarını geri almak için yollara düşen cücelerle birlikte hareket etmeyi sürdürüyor bu bölümde de. Sıkıştığında (ya da cüceler sıkıştığında) yüzüğün gücünü kullanıyor, cücelerin hedefe doğru yürüyüşlerinde kilit bir görev üstleniyor böylece. Elflerin de devreye girdiği macera, Smaug’un üzerine yattığı hazineye kadar uzanıyor, ‘Arkentaşı’nın dibine kadar götürüyor bizimkileri. Tahmin edeceğiniz gibi, Smaug’u alt edip taşa uzanmak o kadar da kolay değil!

Peter Jackson, bu ara bölümde tempoyu biraz yükseltiyor, ilk halkanın giriş özelliklerinden sıyrılıyor bir miktar. Macera duygusunu öne çıkarmaya çalışıyor yönetmen, Bilbo ile cücelerin yolculuğundaki yeni duraklarda heyecanı az çok pompalamayı başarıyor. Ancak, her şeye rağmen ‘esnetilmiş’ izlenimi ediniyoruz burada da. Uzun ve hikâyeyi kalkındırmaktan uzak sahneler devreye girdiğinde sekteye uğruyor heyecan, yalpalamaya başlıyor macera. Tabii ki bir “Yüzüklerin Efendisi” doluluğu beklemiyoruz “Hobbit”ten, ama eldeki malzemeden çıkanın daha tatmin edici olmasını umuyoruz yine de.

Bizi “Hobbit” evrenine çekenin ‘hikâyenin güzelliği’ olduğunu söylemeye gerek yok herhalde. ‘Konfor düşkünü’ hobbit Bilbo’nun serüvenindeki her durakta yaşadığımız keyif paha biçilmez, kitabı okurken tabii. J.R.R. Tolkien, çocuksu bir heyecanla ama entelektüel bir bakışla kaleme aldığı romanda hiçbir boşluk bırakmadan bizi ‘donatıyor’, yarattığı evrenin ünik coğrafyasında gezinirken tökezlememize izin vermiyor. Evet, Peter Jackson da bu evreni ezbere biliyor ve kaçak dövüşmüyor, ama âşık olduğu Orta Dünya’nın tutsağı oluyor bir süre sonra, onunla birlikte yürümek yerine. Belki de ‘koşullar’ zorluyor onu buna, “Yüzüklerin Efendisi”nden alabildiğine farklı yaşadığı koşullar. Hikâyenin güzelliğiyle yetinmiyor yönetmen, üç boyut teknolojisinin de itmesiyle ‘parlatmaya’ çalışıyor macerayı, ekstra hamlelerde bulunuyor. ‘Kötü’ demeye cüret edemeyeceğimiz, ama ‘doğru’ da diyemeyeceğimiz bir sonuç çıkıyor ortaya en nihayetinde.

“Hobbit: Smaug’un Çorak Toprakları” (bu Türkçe isim de olmamış), ‘ara bölge’de olduğu için serinin en ‘günahsız’ halkası bir yandan da. Filmin hemen başında kadraja girip çıkan Peter Jackson’ın, 2014 sonunda izleyeceğimiz final bölümü “The Hobbit: There and Back Again”de macerayı hak ettiği bütünlüğe kavuşturacağına dair kuşkumuz yok. O güne kadar, ilk iki halkanın vasat sularında gezinmek zorunda kalacağız ne yazık ki. Eminiz ki, üçlüyü bir araya getirdiğimizde içimizdeki sıkıntı da sonsuzluğa gömülecektir...

Ufuk Tekin  

İlk defa bir film eleştirisini eleştiriyorum. Eleştiride katıldığım yönler olabilir ama bu filme dörtten aşağı puan veren bu eleştirmen arkadaşa -biraz banal olacağının farkındayım ama- "daha iyisini biliyorsan, gel de kendin yap" diyesim geldi.

Barış İnvural  

İlk üçlemeden daha zayıf bir üçleme olduğu ortada arkadaşlar neyin savunmasını yapıyorsunuz? Hikaye yönünden gayet zayıf kalmış bir üçleme ile karşı karşıyayız. Koca üçlemenin iki bölümü bir ejderhanın çevresinde geçiyor. İkinci filmin finaline geliyoruz ejderha birden konuşmaya başlayarak zihinlerde yarı tanrılaştırılan Smaug'un bir anda düştüğünü görüyoruz. Biz savaş sahneleri görelim, kol bacak kopsun derdinde değiliz. Biz hikayenin güzel bir senaryoyla zenginleştirilmesini isterdik ve ilk iki filmde bunu göremedik. Prodüksiyon, görsel efektler ve ilk üçlemenin devamını iyi niyetli şekilde düşünmek istediğimiz için. 7/10 3/5 veriyorum.

Ersin

Kitabı Okumadan Fantastik Bir Hikayeyi kafanda Canlandıramadan Bu Filmi yorumlamaya kalkan Bir insan.
Yani Yoldan Birini çevirsen Hobitten Sinemadan Bi haber Olsa Al izle desen sonundada yorumla desen bu yorumu yazardı.

"Bilgi sahibi Olmadan Köşe sahibi Olmuşsunuz".

Kitabı Defalarca Okuyan Biri Olarak Nasıl hayal ettiysem onu Buldum. Peter Jackson da Kitabı Çocukluğundan Beri defalarca okumuş ve Çok severek Okuru Düşünerek çekmiş Olduğu 2. Seridir.

T.L.O.R in 3 bölümü 9 saatti ama o bile yetmemişti birsürü kesilen sahneler vardı. "Kısacası Çekilmiş En İyi Fantastik Serinin Başlangıç Filmi Bir Okadar Mükemmelken Size Yorumlamak Değil Tekrar İzlemek düşer Acaba Neresini Anlamadım Diye"

Smaug'un Çorak Toprakları Yorum ve Eleştiriler

Oyuncular ve Rolleri Hakkında

Nori karakterini canlandıran Jed Brophy ilk film Hobbit: Beklenmedik Yolculuk (The Hobbit: An Unexpected Journey)'ta ve ikinci filmde de yer alıyor. Gerçek hayattaki oğlu Sadwyn Brophy ise “Eldarion” rolüyle Yüzüklerin Efendisi: Kralın Dönüşü (The Lord of the Rings: The Return of the King) filminde karşımıza çıkmıştı.
Fili rolünü üstlenen Robert Kazinsky birkaç sahnenin çekiminden sonra kişisel sebeplerden dolayı projeden ayrıldı ve İngiltere’ye dönme kararı aldı. Onun yerine rolünü ise Dean O'Gorman üstlendi.
Ian Holm ve Christopher Lee sağlık koşulları el vermediğinden Yeni Zelanda’ya gidemediler ve kendi sahnelerini Londra’daki Pinewood Stüdyosu’nda çektiler.

Oyuncular ve Rolleri Hakkında

Hikayeye yeni eklenen bir karakter olan Elf savaşçı Tauriel, Evangeline Lilly tarafından canlandırıldı. Senaryo yazarı Fran Walsh, kitaptan bağımsız olarak yapılan bu değişikliğin, hikayedeki kadın karakterlerin eksikliğinden doğduğunu; Tauriel'in bu boşluğu çok iyi bir şekilde doldurduğunu belirtiyor. Aynı zamanda hem kitaba hem de filme sadık olmak durumunda olduklarını söyleyen Walsh ekliyor: ''Kitap ile film arasında farklar daima olacaktır çünkü filmlerin başka dramatik gereklilikleri vardır.''
Karaktere hayat veren Evangeline Lilly ise The Hobbit'in çocukken en sevdiği kitap olduğun ve bu teklifin onun için bir rüyanın gerçekleşmesi anlamını taşıdığını söyleyerek ekliyor: ''Oyuncu olarak şu ana kadarki en zor işimdi ama bu zorluğu çok sevdim.”

Çekim Mekanları

Hobbit üçlemesi için yapılan ilk şey Yeni Zelanda'nın farklı bölümlerinde gerçekleşen uzun bir ön çekim süreciymiş. 266 gün süren bu çekimler, Hobbit: Smaug’un Çorak Toprakları filmiyle birlikte de sürmüş. Bu filmde altı farklı platoda çalışan ekibin çekim alanları içerisinde Miramar-Yeni Zelanda’daki yapım tesisleri ve Yeni Zelanda'da bulunan iki farklı ada bulunuyor. Jackson bu filmle birlikte daha önce hiç işlemedikleri Orta Dünya'nın yeni bölgelerine gidileciğini ve diğer filmlerde yer vermedikleri yeni dünyalar sergileyeceklerini belirtiyor.
Filmin çekimleri Peter Jackson'ın Wellington'daki kendi topraklarında ve Yeni Zelanda'nın çeşitli yerlerinde gerçekleştirilirken, post prodüksiyonü Park Road post prodüksiyon şirketinde yapıldı.

Teknik Detaylar

Serinin ilk filmi Hobbit: Beklenmedik Yolculuk ile birlikte Oscar ödülüne aday gösterilen yapım tasarımcısı Dan Hennah, yeni film için de geniş bir ekiple çalışmış. Setlerin son halini en ince ayrıntısına kadar tasarlamak için bir araya gelen ekip günde 24 saat çalışarak, Hobbit üçlemesinin tamamı için 94 farklı modelden oluşan bir Orta Dünya sanal minyatürü yaratmışlar.
Hobbit: Smaug’un Çorak Toprakları da ilk filmde olduğu gibi yeni teknoloji Red Edpic dijital kameralarıyla, saniyede 48 kare yakalanarak çekildi. Üç boyutlu filmlerin sunduğu derinlik doğrultusunda çekimleri tasarlamayı sevdiğini belirten Peter Jackson ekliyor: “Filmi normalde çekeceğim gibi çekiyorum ama o ekstra boyutun bir artı olduğunun farkında oluyorum. İzleyicilerin bu dünyaya adım atıp onun bir parçası olduklarını hissetmelerini istedim.”
Filmin dijital ekibi Weta Digital’daki doku departmanı, Ejderha Smaug’un derisini hazırlamak için 2.5 yıl boyunca çalışmış.


Smaug'un Çorak Toprakları Çekim Detayları

Açıklama: Hobbit üçlemesinin ilk filmi olan Hobbit: Beklenmedik Yolculuk'un devam filmi olan yapımda Shire’lı Hobbit Bilbo Baggins, Thorin Meşekalkan’ı ve beraberindeki 12 cüce ile çıktığı yolculuğu doğuya, Kuytuorman’a doğru sürdürmektedir. Ejderha Smaug’un yıllardır hüküm sürdüğü Yalnız Dağ’a ve kayıp Erebor Cüce Krallığı’na ulaşmak için atıldıkları macerada başlarına yine akıl almaz belalar gelecektir. Ormanın girişinde Büyücü Gandalf’tan ayrılmak zorunda kalan ekip, dev Örümcek sürünün ağlarından kurtulduklarını sanarlarken, savaşı orman elflerinin esiri olurlar. Bu arada güçleri her geçen gün artan Azog ‘un liderliğindeki Ork’lar da, güvenli gibi görünen Elf krallığında dahi, cücelerin bir an olsun peşlerini bırakmazlar. Hem hayatta kalma savaşı veren hem de Göl kasabasına, ardından da Yalnız Dağ’a ilerlemeye çalışan cüceler ve Bilbo’yu bekleyen esas ve en zorlu düşman ise şüphesiz ki ateşlerin efendisi Ejderha Smaug’dur. Altınları altında sürdürdüğü derin uykusundan uyanan Smaug’u alt etmek ve Arkantaşı’na ulaşmak mümkün olacak mıdır?Peter Jackson'ın yönetmenliğindeki filmin uyarlama senaryosu ise Jackson'ın yanı sıra yine Fran Walsh, Philippa Boyens ve Guillermo del Toro'dan oluşan ekibe emanet. Martin Freeman (Hobbit Bilbo Baggins), Ian McKellen (Gandalf), Richard Armitage (Thorin Meşekalkan), Aidan Turner (Kili), Sylvester McCoy (Radagast), Peter Hambleton (Gloin) gibi oyuncular yine karşımıza çıkarken, Luke Evans, Evangeline Lilly, Orlando Bloom ve ejderha Smaug'a sesiyle hayat veren Benedict Cumberbatch bu filmin yeni yüzleri.

Çıkış tarihi: 13 Aralık 2013
Müzik: Howard Shore
Dağıtıcı: Warner Bros.
Dil: İngilizce
Bütçe: 225.000.000 $
Hasılat: 958.366.855 $
Yönetmen: Peter Jackson
Yapımcı: Carolynne Cunningham,Zane Weiner,Fran Walsh,Peter Jackson
Senarist: Fran Walsh,Philippa Boyens,Peter Jackson,Guillermo del Toro
Roman: J. R. R. Tolkien

Oyuncular: 

Martin Freeman → Bilbo Baggins
Martin Freeman → Bilbo Baggins
Ian McKellen → Gandalf
Richard Armitage → Thorin Meşekalkan
Benedict Cumberbatch → Smaug (sadece ses) ve Ölü Dirilten
Orlando Bloom → Legolas
Evangeline Lilly → Tauriel
Luke Evans → Bard the Bowman
Lee Pace → Thranduil
Stephen Fry → Göl Kasabası'nın Efendisi
Graham McTavish → Dwalin
Ken Stott → Balin
Aidan Turner → Kíli
Dean O'Gorman → Fíli
Mark Hadlow → Dori
Jed Brophy → Nori
Adam Brown → Ori
John Callen → Óin
Peter Hambleton → Glóin
William Kircher → Bifur
James Nesbitt → Bofur
Stephen Hunter → Bombur
Cate Blanchett → Galadriel
Mikael Persbrandt → Beorn
Sylvester McCoy → Radagast
Craig Hall → Galion
Ryan Gage → Alfrid
John Bell → Bain
Mark Mitchinson → Braga
Manu Bennett → Kirletici Azog
Lawrence Makoare → Bolg
Ben Mitchell → Narzug
Richard Whiteside → Barliman Butterbur
Dallas Barnett → Bill Ferny Sr.

Smaug'un Çorak Toprakları Türkçe Dublaj izle

Eğe Kozak Film Eleştirisi(beyazperde)

Bu eleştiriye başlamadan önce okuyucuyu uyarmak istiyorum: Peter Jackson'un ilk Hobbit filmine verdiğim yıldız puanı üç buçuk olmasına rağmen filmi izlediğim formatta, saniyede 48 kare oynatılan dijital 3 boyut versiyonu, taş çatlasa iki buçuk yıldızı hak ediyor. Epik bir film değil de sanki, Asylum stüdyosu ucuz bütçe dijital kamera filmlerini hatırlatan bir parlaklığa ve oynatıma ait 48 kare projeksiyon. Bu dikkat dağıtımının üstüne üç boyut zırvalığını da getirince, filmin hikayesine odaklanmak bir o kadar daha zorlaşıyor. Yani filmi saniyede 24 kare projeksiyon, iki boyutlu izlemenizi tavsiye ediyorum.

Bu teknik uyarıdan sonra filme gelirsek, Peter Jackson'un Tolkien hayranları tarafından uzun zamandır beklenen aptasyonunun ilk filmi Hobbit: Beklenmedik Yolculuk (The Hobbit: An Unexpected Journey) sonunda sinemalara geldi, ABD ile aynı anda Avrupa'nın pek çok ülkesinde ve Türkiye'de de eş zamanlı olarak vizyona giriyor. Filmde Yüzüklerin Efendisi (The Lord of the Rings) kadar geniş, zamansız ve epik bir macera yerine, bu sefer tanıdık karakterleri, aile-akraba misali tekrar ziyaret ettiğimiz, yer yer durgun, yer yer Weta Dijital Efektler'den beklenen muazzam görselliklerle desteklenen çatışmalarla heyecanlandıran, gayet eli ayağı düzgün bir fantazi ortaya konuyor. Kanımca zaten fazlası da beklenmemeli.

En baştan Hobbit'i hikaye kalitesi bakımından, Yüzüklerin Efendisi serisi ile karşılaştırmamak lazım. Sonuçta Frodo'nun koskoca Orta Dünya'nın kurtarılması için tek umut olmasıyla, amcası Bilbo'nun "maceraya koşuyorum!" diyerek Shire'ı terk etmesi arasında bariz bir motivasyon ve önem farkı var.

Joseph Campbell'in mitoloji yapısını anlatırken kullandığı "maceraya çağrı" terimi vardır, protagonistin tanıdık olduğu dünyadan kendisinden daha büyük ve önemli nedenlerle koparıldığı anı temsil eder. Hatırlarsanız Yüzüklerin Efendisi'nde maceraya çağrı 'yüzüğün kendisinin yokedilmesi' gibi devasa bir önem arz ediyordu.

Hobbit'te ise Bilbo'ya musallat olan 13 cücenin, krallıklarını kötü kalpli ejderha Smaug'dan kurtarmaları etrafında oluşan görev, en azından Bilbo için kişisel bir önem veya tehlike göstermiyor. Her ne kadar Jackson, senaryoya Bilbo'nun daha kişisel olması için bir kaç monolog sıkıştırmış olsa da.

Aslında baştan Hobbit kitabının kendisini, Yüzüklerin Efendisi'nden daha zayıf bulduğumdan dolayı beklentilerim zaten çok yüksek değildi. Yine de hayranları birbiri ardına devasa savaş sahnelerinden yoksun bırakmıyor Jackson, her ne kadar kitabın epizodik formatını pek kıramıyor olsa da... Cücelerin Orklar ile savaştığı uzun mu uzun sekansların arasında, ilginçtir ki akılda kalan en muhteşem görsel sahne, tamamiyle taştan oluşan devasa yaratıkların epik kavgası oldu.

Yüzüklerin Efendisi'nden bir sürü karakteri tekrar ziyaret etmek, ne yazık ki nostaljik hislerimizi kabartmaktan pek de öteye gidemiyor. Sanırım amaç da bu zaten. Fakat taşa dönüşen ünlü trollerin nasıl bu hale geldiklerini görmek gayet tatmin edici. Sıra Gollum'a geldiğinde sürpriz bozmadan belirtebilirim ki kitapta okuduğumda "bu sahneyi olduğu gibi aktarmazlar herhalde, yoksa çok sıkıcı olur" diye düşünmüştüm, korkum doğru çıktı. Fakat her zamanki gibi ne Ian McKellen'a, ne de Gandalf'a laf yok. McKellen bu efsanevi büyücüyü canlandırmak için doğmuş sanki.

Hobbit'in üç filme uzatılması ne kadar akıllı bir fikirdi onu zaman gösterecek, fakat bende kolayca iki filme sığardı hissini yaratmadı değil. Yine de hayranlarını hayal kırıklığına uğratacağını sanmıyorum, Yüzüklerin Efendisi'ni beklemezlerse tabii.

Korhan Ata  

3D konusunda tamamen katılıyorum.Özellikle xpan3D'ye asla gitmeyin.Güneş gözlüğü takıp izlemekten farksızdı.Ayrıca üç film olması tam bir saçmalık.Bir kere kitap seri değil, onu da geçtim ağır bir anlatıma sahip de değil.Peter Jackson üç film olması için fazla uğraşmışa benziyor çünkü kitapta olmayan birçok yer eklemiş.Değiştirip aktarmasını kastetmiyorum, tamamen uydurup eklediği yerler var.
Bunun dışında, film bence başarılıydı.Ayrıca Hobbit'in sadece basit bir macera olduğuna kesinlikle katılmıyorum.Yüzüklerin Efendisi'ne zemin hazırlayan bir macera, yüzüğün bulunduğu macera...Gandalf, Bilbo'nun bir şekilde yüzüğü bulacağına inandığı ya da bunu gördüğü için onu bu maceraya çıkardı (Gandalf bir yarı tanrı sonuçta).Aksi takdirde kitabın herhangi bir masaldan farkı olmazdı.Zaten "herhangi" kelimesi Tolkien'e uyacak bir sıfat değil.

Muhsin K.

Hiç beklediğim gibi değil gerci filmin ismide beklenmedik yolculuk... 3D olmasının amacını anlamıs degılım .. tamam Lord of the rings fantanstik ortag cagını severlere daha detaylı anlatmak istemişler ama zaten bu efsanevi fantastık dunyanın meraklıları butun herseyi biliyorlar.. Yapıcaklasan en basa döneydin.. yüzüğün yapılış sebebı ne ondan öncesıne hatta..

Ali Ulusoy  

beyaz perde yorumuna katılıyorum izlediğim en gereksiz ve hatta vasat 3d deneyimi belirtmeliyim. zira filme keyif katmaktansa filmin izlenebiliritesini belirli ölçülerde azaltmış. özellile aktif 3d de izlerseniz de filmin gereginden fazla koyu geçen formatında gözlükle pek çok ayrıntıyı kaybedip baş ağrısıyla salondan ayrılabiliyorsunuz.
Kaldı ki 3 kalın kitaptan 3 film olan yüzüklerin efendisinin aksina hobbit pek de kalın olmayan tek bir kitan. bundan 3 lü bir seri çıkarılacağını duyduğumda zaten beklentilerimin dibe vurdğunu belirtmeliyim. tolkien e sağdık olması ve hayranı olmasıyla ünlü olan peter jackson un bu sefer ticari bir zihin yapısıyla tek kitaptan seri çıkarma çabası da zaten filmin pek de aman aman olmayan basit bir filme yaklaşmasına sebep olmuş

Yalın Y. 

ege beyin yorumunda katıldığım noktalar var lakin tolkein in eserlerini Peter Jackson dan daha iyi kimsenin beyazperdeye aktaracağını düşünmüyorum, filme eklenen kısımlar (kitapta olmayan) yüzüklerin efendisinin temellerini atıyor yarım asır önce geçen bu macerada; sauronun ölüm büyücüsü olarak fırtınabaşında görülmesi, sarumar ın gücün karanlık tarafına geçeceğinin hissettirilmesi habbiti yüzüklerin efendisine bağlayan yerlerden bağzıları, kitaplarda hiç geçmeyen sihirli orman büyücüsü ise filmdeki büyücü karakterine zıt düşmüş, Peter Jackson un diğer üçlemede verdiği herşeyin umutsuzluğa düştüğü andaki kurtuluşlar abartılmış bu filmde, yüzlerce org un içinden mağralardan çıkış bölümü en abartılı yerlerden birisiydi mesela, Jackson biraz daha mizah katmış eserine, filmin genelinde bir elf karakterin yeri hissediliyo, diğer üçlemede olduğu gibi yenizellandanın manzara görselliği eşsiz kılıyo filimi ve yüzüklerin efendisindeki karakterler her nekadar aransa da ortadünyanın özlemi izleyiciyi salonlara sürüklüyo, bundan sonraki iki bölümde daha ne olacak yalnız dağa ulaştılar zaten diyor insan kendine ama yüzüklerin efendisinin her ilk iki bölümünün sonunda da bunları hissettiğimi hatırlıyorum, daha hiç görmediğimiz bir ejderha ve smart yalnızlığı var

Beklenmedik Yolculuk Yorum ve Eleştiriler

Çekim Detayları

Film Yeni Zelanda'nın farklı yerlerinde çekilmiş , mekanlar JRR Tolkien'in hikayesini gerçeğe dönüştürüyorlarmışçasına farklı , tabi ki filmin bazı bölümleri de ingiltere de Pinewood stüdyolarında çekilmiş .

Oyuncular Hakkında.. 

Tolkien'in hikayesinde Legolas görünmese de Orlanda Bloom'un filme dönmek ile ilgili ısrarı üzerine filmde görünür oldu .
Andy Serkis, Gollum karakterini canlandırırken aynı zamanda kamera arkasında ikinci yönetmen görevini yerine getirdi.

Dedikodular... 

Orjinalinde Fili karakteri için Rob Kazinsky düşünülüyordu fakat bir kaç sahne çevirdikten sonra kişisel nedenlerle seti terk etmek zorunda kaldı. Onun yerine Dean O'Gorman geçti.

Film Hakkında... 

Yüzüklerin Efendisi Kralın Dönüşü vizyona girip LOTR serisi tamamlandığından beri konuşulan Hobbit filminin, ilk bölümünün gün yüzüne çıkması beklenenden daha fazla zaman aldı. Öncelikle Sam Raimi'ye sunulan proje daha sonrasında Guillermo del Toro'nun ellerine geçti . Daha sonrasında senaristlerin greviyle, MGM'de yaşanan ekonomik sorunlarla karşı karşıya kalan Toro 2010'da havlu atınca, Peter Jackson her şeyi kendi ellerine almak zorunda kaldı.

Beklenmedik Yolculuk Çekim Detayları


Açıklama: Hobbit Beklenmedik Yolculuk Filmi bilbo sakin hayat içerisinde hayatını sürdürürken bir akşam kapısı çalınacaktır. Kapıdaki kişi büyücü Gandalf'dır. Bilbo ve yanındaki 13 cüce, ejderhanın zamanında cücelerden çalmış olduğu gizemli hazineyi kurtarmak içim büyük bir maceranın içerisine gireceklerdir. Yüzüklerin efendisinden sonra çekilen film o seriden biraz daha öncesine gidilerek bilbonun yüzüğü nasıl bulduğu ve bunca zamandır elinde tutması da film içerisinde anlatılmaktadır.
İzleme:  
Çıkış tarihi: 14 Aralık 2012
Müzik: Howard Shore
Dağıtıcı: MGM/Fox
Dil: İngilizce
Bütçe: 180.000.000 $
Hasılat: 1.017.003.568 $
Yönetmen: Peter Jackson
Senaryo: Peter Jackson Fran Walsh Philippa Boyens
Roman: J. R. R. Tolkien
Oyuncular:
Martin Freeman → Bilbo Baggins
Ian McKellen → Gandalf
Cate Blanchett → Galadriel
Hugo Weaving → Elrond
Christopher Lee → Saruman
Sylvester McCoy → Radagast
Ian Holm → eski Bilbo Baggins
Elijah Wood → Frodo Baggins
Andy Serkis → Gollum
Manu Bennett → Azog the Defiler
Lee Pace → Elvenking Thranduil
Benedict Cumberbatch → The Necromancer Dol Guldur
Barry Humphries → Great Goblin
Richard Armitage → Thorin Oakenshield
Graham McTavish → Dwalin
Ken Stott → Balin
Aidan Turner → Kíli
Dean O'Gorman → Fíli
Mark Hadlow → Dori
Jed Brophy → Nori
Adam Brown → Ori
John Callen → Óin
Peter Hambleton → Glóin
William Kircher → Bifur
James Nesbitt → Bofur
Stephen Hunter → Bombur








Beklenmedik Yolculuk Türkçe Dublaj izle